Geleneksel meslekler, zamanla teknolojinin ve modern yaşamın etkisiyle azalırken, bu meslekleri yaşatan ve geleceğe taşıyan ustalar daha da kıymetli hale geliyor. İşte, böyle bir ustanın hikayesi; 60 yıldır aile geleneğini sürdürerek dede yadigarı mesleğini icra eden bir artisan! Ferhat Yılmaz, dedesi ve babası gibi geleneksel el sanatlarını yaşatmaya devam ediyor. Ferhat Usta, genç yaşlarında başladığı bu meslekle sadece bir iş değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı benimsedi. Bu haberimizde, onun hikayesini, hayat felsefesini ve genç nesillere verdiği ilhamı sizlerle paylaşacağız.
Ferhat Usta, geleneksel Türk el sanatları arasında yer alan ahşap oymacılığı ile tanınıyor. Bu mesleğe başlaması, aslında bir mirasın devamı anlamına geliyor. Ailesinin geçmişten gelen sanatını yaşatmaktan büyük bir onur duyduğunu belirten Ferhat Usta, “Dedem ve babam, bu mesleği icra ederken hep bir özenle çalıştılar. Ben de onların izinden gitmekten mutluyum” diyor. Genç yaşta, ustası olan babasıyla birlikte çalışmaya başladığında, sadece teknikleri öğrenmekle kalmamış, aynı zamanda yaşamına yön verecek bir felsefe de edinmiş.
Günümüzde birçok geleneksel meslek unutulmaya yüz tutmuşken, Ferhat Usta’nın bu alandaki kararlılığı ve sabrı, onun yeteneğini besleyen en önemli unsurlardan biri. Müşterileri, Ferhat Usta’nın yaptığı işleri kaliteli ve özgün bulurken, ona geri dönenler arasında çok sayıda sanatsever ve koleksiyoner yer alıyor. Ürünlerinin her birinde, onun yılların tecrübesi ve duygu yüklü ellerinin izi var.
Ferhat Usta, genç nesillere ilham vermek için, zaman zaman atölyeler düzenleyerek yeni nesil sanatçılara bilgi ve tecrübe aktarıyor. “Geleceğimiz gençlerimizin ellerinde. Onlara elimden gelen destek vermek için buradayım,” diyen Usta, kendi mesleğinin geleceği konusunda umutlu. Gençlerin ilgi göstermesi ve geleneksel sanatlarla tanışması, onun için son derece önemli. Usta, bu sayede geleneğin ve mirasın devam edeceğine inanıyor.
Amacı sadece mesleğini sürdürmek değil; aynı zamanda toplumda sanat ve zanaat bilincini yaymak. Ferhat Usta, kendi hikayesini, dededen toruna geçen bir köprü gibi görerek, bu bağın zamanla daha da güçlenmesini umuyor. Geleneksel el sanatlarını yaşatmak için, hem kendine hem de gençlere olan inancı büyük. Bu nedenle, torununun da bu mesleği devralmasını, öğrenmesini ve kendi yaratıcılığını eklemesini umut ediyor.
Ferhat Yılmaz, sadece bir sanatçı değil, aynı zamanda bir kültürel mirasın taşıyıcısı. Bugün, pek çok insanın unuttuğu ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan geleneksel sanatlardan birini, büyük bir özveriyle sürdürüyor. Kendisinin de belirttiği gibi; “Kendimi bu işin içerisinden çıkarmak imkansız.” Bu duyguyla, hem kendi geçmişine hem de geleceğe bağlı kalmayı seçerek, dede yadigarı mesleğini geleceğe taşıyor.
Ferhat Usta’nın hikayesi, geleneksel mesleklerin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Zamanla yok olma riski taşıyan bu ustalığın yaşatılması, yalnızca Ferhat Usta gibi ustaların çabasıyla mümkün. Onun gibi ustalar, bu değerli mirası gelecek nesillere aktararak, toplumda sanatın ve zanaatin önemini bir kez daha vurguluyor. Ferhat Usta'nın hikayesinin, genç nesillere ilham vereceği ve geleneksel mesleklere olan ilgiyi körükleyeceği kesin. Unutulmamalıdır ki, her bir el işi, sadece bir nesne değil, aynı zamanda geçmişin ve kültürel kimliğin bir parçasıdır.
Sonuç olarak, Ferhat Usta’nın azmi ve özverili çalışmaları, sadece bir mesleğin ötesinde, bir kültürel mirası yaşatma çabasıdır. Herkesin hayatında önemli bir yere sahip olan geleneksel sanatlar, unutulmamalı ve gelecek nesillere aktarılmalıdır. Ferhat Usta’nın hikayesinin, bu yolda ilerleyenler için bir motivasyon kaynağı olacağı kesin. Geleneksel mesleği yaşatmaya devam eden Ferhat Usta’ya olan destek, toplum olarak hepimizin sorumluluğudur.