Son günlerde Türkiye genelinde artan depremler, Sivas'ta da kendini gösterdi. 24 Ekim 2023 tarihinde, akşam saatlerinde meydana gelen 3.2 büyüklüğündeki deprem, yerel halkta kaygı ve paniğe neden oldu. Sivas'ın merkez üssü olan bu deprem, kısa süreli bir korku yaşatsa da can veya mal kaybına yol açmadığı bildirildi. Fakat bu olay, Sivas'ta sismik aktivitenin artışına dair merak ve endişeleri yeniden gündeme getirdi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), depremin saat 19:15'te meydana geldiğini duyurdu. Yer altında 7.0 kilometre derinlikte gerçekleşen sarsıntı, Sivas'ın yanı sıra çevre illerde de hissedildi. Sivaslılar, deprem anında panik içinde evlerinden dışarı fırladı. Kısa süreli bir endişeye neden olan bu sarsıntı, Türkiye'nin deprem kuşağında yer alan bir ülke olduğunun yeniden hatırlanmasına vesile oldu.
Deprem sonrası, Sivas Belediye Başkanı ve diğer yetkililer, sosyal medya hesaplarından halkı sakinleştiren mesajlar paylaştı. Başkan, "Halkımızdan herhangi bir panik yapmalarını istemiyoruz. Belediyemiz ve AFAD ekiplerimizin durumu kontrol altında." ifadelerini kullandı. Sivas Valiliği de deprem ile ilgili bir basın toplantısı düzenleyerek, herhangi bir can veya mal kaybı olmadığını ve incelemelerin sürdüğünü açıkladı. Ayrıca, bölgedeki sismik aktivite ile ilgili çalışmaların devam ettiği belirtildi.
Deprem sonrası halk arasında yapılan sohbetler, endişelerin yanı sıra güvensizlik duygusunu da ön plana çıkardı. "Her an bir deprem olabilir" diyen vatandaşlar, Sivas’ın belli bölgelerinde yapılan binaların sağlamlığını sorgulamaya başladı. Gerçekten de, Sivas son yıllarda yapılaşma sürecine girmişken, bu tür doğal afetlerin yaşanması, birçok insanın aklında soru işareti bırakıyor.
Sivaslıların endişelerini paylaşan isimlerden biri olan Ferhat Yıldırım, "Çocuklarımla birlikte evde oturuyordum, bir anda sarsıldık. Geçmişte de depremler hissetmiştim ama bu kadar yakın hissetmemiştim," diyerek içindeki korkuyu dile getirdi. Uzmanlar, Sivas’ta meydana gelen bu depremin, bölgenin sismik yapısı nedeniyle olağan olduğunu belirtse de, halkın korkusunun alınan önlemleri yetersiz gördüğünü savunuyor.
Yetkililer, bu tür durumlar için deprem eğitimleri ve tatbikatlarının önemine vurgu yaparak, halkın bilinçlenmesi gerektiğini belirtiyor. Deprem kuşağında yer alan Türkiye’de, olası büyük depremlere karşı hazırlıklı olmak adına hem bireylerin hem de devletin harekete geçmesi gerektiği üzerinde duruluyor. Sivas halkının bu tür doğal afetler karşısında nasıl hareket etmesi gerektiği konusunda eğitimlerin artırılması gerektiği de uzmanlar tarafından vurgulanıyor.
Sonuç olarak, Sivas'ta meydana gelen 3.2 büyüklüğündeki deprem, halkın sarsılmasına neden olsa da, yetkililerin hızlı müdahalesi ve iletişimi sayesinde tedirginliğin önüne geçildi. Ancak bu durum, Sivas'ın deprem riski barındırdığı gerçeğini değiştirmiyor. Sivas halkının ve yöneticilerin, benzer olaylar için daha hazırlıklı olması ve bu konuda bilinçlendirme çalışmalarının artırılması, bir zorunluluk haline gelmiştir. Depremler hayatımızın bir gerçeği ve bu gerçeği kabul ederek yaşamayı öğrenmek, hem bireylerin hem de toplumun güvenliği açısından kritik önem taşımaktadır.