Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), uzun yıllar siyasette önemli roller üstlenmiş olan Sırrı Süreyya Önder’i anmak amacıyla düzenlenen özel bir programa ev sahipliği yaptı. Bu anlamlı anma etkinliğinde, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş önemli açıklamalarda bulunarak, Önder’in terörizme karşı yürütülen mücadeleye sağladığı katkılara dikkat çekti. Mehteran takımının marşları eşliğinde başlayan anma programı, Sırrı Süreyya Önder’in yaşamına ve siyasi kariyerine dair yapılan konuşmalarla devam etti.
Sırrı Süreyya Önder, sadece bir siyasetçi olarak değil, aynı zamanda bir sosyalist düşünür olarak Türk kamuoyunda tanınmış bir isimdir. 1970’li yıllardan itibaren, Türkiye’nin siyasi arenasında etkili bir şekilde varlığını sürdüren Önder, özellikle barış ve uzlaşı politikaları ile öne çıkmıştır. HDP’nin kurucularından biri olan Önder, Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde önemli katkılarda bulunmuş, birçok toplumsal hareketin öncüsü olmuştur. Anma programında Kurtulmuş, Önder’in bu pozitivist duruşunun, toplumdaki kutuplaşmaların azaltılmasına yardımcı olduğunu ve bunun Türkiye’yi terörizme karşı daha dirençli bir ülke haline getirdiğini belirtti.
Kurtulmuş sözlerine şöyle devam etti: “Sırrı Süreyya Önder, terörizmin kökünü kazımak için yapılan çalışmalara gerçekten büyük katkılar sağlamıştır. Onun barışçıl yaklaşımı, farklı görüşlerin bir arada yaşamasının örneği olmuştur. Bugün Türkiye’de terörsüz bir yaşam sürme hedefinde kararlıyız ve bu yolda atılan adımlar, Sırrı Süreyya Önder gibi isimlerin çabalarının bir devamı niteliğindedir.” Kurtulmuş, Önder’in yaklaşımının sadece siyasi bir duruş olmadığını, aynı zamanda toplumsal barış için bir çağrı olduğunu da vurguladı.
TBMM’deki bu anlamlı anma etkinliği, Sırrı Süreyya Önder’in mirasını yaşatmanın yanı sıra, toplumsal barış ve huzur için geçmişten gelen dersleri hatırlama fırsatı sundu. Kurtulmuş’un özellikle terörizme karşı yürütülen mücadele konusundaki açıklamaları, sadece Sırrı Süreyya Önder için değil, aynı zamanda Türkiye’nin geleceği için de önemli bir mesaj niteliğindeydi. Sırrı Süreyya Önder’in uğruna mücadele ettiği değerlerin, Türkiye’nin tüm vatandaşlarına ilham vermeye devam edeceği düşüncesi anma programının ortak paydası oldu.
Anma etkinliği, TBMM’deki tüm partilerin temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Her bir partinin Önder’in fikirlerine ve mücadelelerine dair düşünceleri, etkinliğin zenginliğini artırdı. Bu tür anmalar, sadece bir birey üzerine değil, aynı zamanda bir Türkiye üzerine düşünmemizi sağlamak adına önemli bir platform oluşturuyor. Geçmişten gelen deneyimler, toplumun daha sağlıklı bir gelecek inşa etmesi adına ışık tutmakta. Sırrı Süreyya Önder’i unutmamak ve hatırlamak, Türkiye’nin barış yolunda atacağı adımlar açısından büyük önem taşıyor.
Sonuç olarak, TBMM’de yapılan bu anma etkinliği, toplumsal kavramların yeniden değerlendirilmesi ve uzlaşma kültürünün güçlendirilmesi adına önemli bir adım oldu. Sırrı Süreyya Önder’i anarken, onun mirasını sahiplenmek, barış, hoşgörü ve dayanışma temelinde Türkiyemizi daha ileri taşımak için hepimize düşen sorumluluklar var. Kurtulmuş’un da dediği gibi; “Türkiye, terörsüz bir geleceği amaçlarken, farklı düşüncelerin bir arada yaşaması için her birimize büyük görevler düşüyor.” Bu etkileşim, Türkiye’nin demokratik mücadelesinin en önemli parçalarından biri olmaya devam edecektir.