Hobi, birçok insan için sadece bir zaman geçirme yöntemi değil; aynı zamanda hayatı renklendiren, yaratıcılığı artıran ve kişisel gelişimi destekleyen bir araçtır. Trabzon’da yaşayan 32 yaşındaki Ali Yılmaz, bir zamanlar sadece boş zamanlarını değerlendirmek için yaptığı ahşap oyma sanatını, hayal gücünün ve emeklerinin ürünü olarak uluslararası bir markaya dönüştürdü. Yılmaz’ın bu yolculuğu, sadece kendi hayatını değiştirmekle kalmadı, aynı zamanda yerel ekonomiyi ve ülke ihracatını da canlandırdı.
Ali Yılmaz, çocukluğundan beri sanata olan ilgisiyle tanınan biriydi. Yeteneğini, ailesinin küçük dükkânında geçirdiği zamanlarda geliştirdi. İlk başlarda basit eşyalar yaparken, zamanla daha komplike projelere yönelmeye başladı. Her yeni projede üstüne koyarak ilerleyen Yılmaz, son yıllarda özellikle kestane ve ceviz ağaçlarından yaptığı objelerle dikkat çekmeye başladı. Başlangıçta arkadaşları ve akrabaları için küçük hediyelik eşyalar ortaya koyan Yılmaz, sosyal medya aracılığıyla paylaştığı eserlerinin ilgi görmesi sonucu daha geniş kitlelere ulaştı.
Ali’nin, yaptığı ahşap ürünleri TikTok ve Instagram gibi platformlarda paylaştığı videolar, kısa süre içinde büyük bir ilgi topladı. “İnsanların eserlerime gösterdiği ilgi beni çok motive etti. Tam olarak ne yapmam gerektiğini sezinledim. Daha fazla ürün yapmaya ve bunu profesyonel bir boyuta taşıyarak işimi büyütmeye karar verdim,” diyor Yılmaz. Onun bu kararı, iş idaresi hakkında hiçbir deneyimi olmamasına rağmen başlamak için gereken cesareti bulmasıyla mümkün oldu.
Ali Yılmaz, yerel pazarın yanı sıra uluslararası müşteri kitlesine ulaşmak için hemen harekete geçti. Online satış platformlarına kaydolmak, ürünlerinin uluslararası düzeyde görünür olmasını sağladı. El yapımı eşya sektöründe sunduğu eşsiz tasarımlar, hem yerel hem de uluslararası müşteriler tarafından büyük ilgi gördü. Ali, bu süreçte kalitesiz ürünlerin sarmaladığı piyasada kendine özel bir yer edinmeyi başardı. Şu anda Amerika, Almanya ve Fransa gibi ülkelerden gelen talepler, kariyerinde kendine sağladığı yeni bir yönü gösteriyor.
Tüm bu süreçte, yerel iş gücünü ve üretimi desteklemek için TMO (Trabzon Mobilyacılar Odası) gibi yerel kuruluşlarla da iş birliği yapmaya başlayan Yılmaz, ahşap işçiliği konusundaki tutkusunu topluma yaymayı hedefliyor. Bu anlayışla, yerel sanatçıların ve zanaatkarların ürettiği ürünleri kendi platformu üzerinden tanıtarak, marka bilinirliği oluşturmayı amaçlıyor.
Ali Yılmaz, “Hobimi işe dönüştürmekle kalmadım, aynı zamanda Trabzon’un el işçiliğinde önemli bir merkez olmasını sağlamak için de gayret ediyorum,” diyor bu süreçte öğrendiklerini aktarırken. Yılda yüzlerce bireysel müşteriye ulaşan Yılmaz, aynı zamanda büyük firmalarla da anlaşmalar yaparak onun çalıştığı işi daha da büyütmeyi planlıyor. “Artık Türkiye’den dünyaya kaliteli ve özgün ürünler gönderiyoruz,” şeklinde son sözlerini ekliyor.
Ayrıca, Yılmaz’ın önümüzdeki planları arasında atölyeler düzenleyerek gençlere ahşap işçiliği konusunda eğitim vermek yer alıyor. Yani bu başarı hikayesi, sadece Ali Yılmaz’ı değil, aynı zamanda yerel toplumu da kapsayan bir dönüşüm hikayesidir.
Sonuç olarak, Ali Yılmaz’ın hikayesi bize gösteriyor ki, tutku ve azim ile her şey mümkün. Trabzon’un bu yetenekli girişimcisi, özgün tasarımlarıyla sadece yerel değil, uluslararası pazarlarda da başarı elde ederek, yerel ekonomiye katkıda bulunmaya devam ediyor. El yapımı ürünlere olan ilginin giderek arttığı günümüzde, Ali’nin başarı hikayesi birçok insana ilham kaynağı olma potansiyeline sahip. Gelecek vaat eden bir marka olarak, ismi ve sağladığı ürünler, Trabzon dışında da tanınır hale geliyor. Yılmaz’ın serüveni, tüm hayalperest bireylere ilaç gibi bir umut sunuyor.