Sonbahar ve kış aylarında yaşanan ani sıcaklık düşüşleri, tarım alanında büyük kayıplara yol açan zirai don riskini beraberinde getiriyor. Ülkemizdeki birçok tarımsal ürünün yetiştirildiği bölgelerde, bu yıl zirai don olayı baş gösterdi. Çiftçiler, bu olayı duyar duymaz, maddi kayıpların altına imza atan bu durumun nasıl telafi edileceği konusunda endişelenmeye başladı. Peki, zirai don nedir, çiftçiler bu durumu nasıl etkiler ve zararları ne ölçüde karşılanacak? İşte soruların cevapları ve zirai don olan illerle ilgili detaylar.
Zirai don, belirli tarımsal ürünlerin ve bitkilerin, hava sıcaklıklarının sıfırın altına düşmesiyle zarara uğramaları anlamına gelir. Özellikle bahar aylarında ya da erken kış dönemlerinde görülen furya, çiftçilerin ektikleri ürünleri büyük ölçüde tehdit etmektedir. Zirai donun etkili olduğu zaman dilimlerinde, sıcaklık değerleri aniden düşmekte ve bu da bitkilerin yapraklarında, tomurcuklarında ve çiçeklerinde ciddi hasara yol açmaktadır. Özellikle meyve ağaçlarında, sebzelerde ve taneli ürünlerde dönemin ilk buzları, işlenmeden ölen mahsul anlamına gelebilir.
Özellikle elma, kayısı, vişne ve çilek gibi bahar döneminde çiçek açan meyve ağaçları, don zararı için en hassas olanlardır. Bu tür bitkiler, don olayından sadece birkaç derece sıcaklık kaybıyla olumsuz etkilenmektedirler. Dolayısıyla çiftçiler, bu risklerle yüz yüze kalmakta ve hasar durumlarında gözle görülür kayıplar yaşamaktadırlar.
Çiftçiler, her yıl olduğu gibi bu yıl da zirai don nedeniyle ciddi maddi kayıplar yaşayacaklarına dair endişe taşımaktadır. Hükümet, bu tür doğal afetlerin ardından çiftçilerin zararlarını karşılamak için çeşitli önlemler almakta, ancak her durumda bu tazminatların yeterli olup olmayacağına dair soru işaretleri bulunmaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığı, çiftçilerin uğradığı zararları minimize etmek için sigorta sistemlerini devreye sokmuştur. Bu kapsamda, Ziraat Sigortası kapsamında olan çiftçiler, yaşanan zararları belirli oranlarda tazmin alma hakkına sahip olabilmektedirler.
Ancak bazı çiftçiler, sigorta primlerini ödeyemedikleri veya poliçe şartlarını yerine getiremedikleri için bu yardımın dışında kalabiliyorlar. Bu durum, birçok çiftçinin zor bir süreçten geçmesine neden olmakta. Tarım sigortası yaptırmayan çiftçiler için ise hükümetin özel bir yardım paketi sunup sunmayacağı, hala merak konusu. Kısa vadede çözüm arayışında olan çiftçiler, afet sonrası maddi desteklerin yanı sıra süreçlerin hızlandırılmasını da talep etmektedirler.
Zirai don nedeniyle etkilenen iller arasında ise Türkiye'nin çeşitli köy ve kasabaları bulunmaktadır. Özellikle Ege, İç Anadolu ve Marmara bölgeleri, don olaylarından ciddi şekilde etkilenmiştir. Tarım ürünlerinin yoğun olarak yetiştirildiği bu illerde, çiftçiler bir yandan mahsullerinin tehlikede olduğunu düşünürken, diğer yandan gelecekteki ekim planları hakkında belirsizlik yaşamaktadırlar. Çiftçilerin bu belirsizliklerle nasıl başa çıkacakları, sektördeki genel perspektif açısından büyük önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, zirai don olayı sadece tarım sektörünü değil, aynı zamanda tarım güvenliğini ve gıda fiyatlarını da etkileyen büyük bir tehdit oluşturuyor. İlgili bakanlık ve sigorta şirketlerinin bu sayede geçici de olsa çiftçilere maddi destekte bulunmaları gerekliliği, bu krizin atlatılmasında önemli bir rol oynayacaktır. Herhangi bir kaybın önüne geçmek için proaktif tedbirlerin alınması ve çiftçilerin bilinçlendirilmesi, bu tür durumların minimize edilmesinde etkili olacaktır.